Tarihi 1948’e dayanan, Türkiye’nin pek çok ilki gerçekleştirmiş bir kuruluşu olan Tezman Holding’in güçlü ve köklü karakterini ofis tasarımına da yansıtmak birincil amaç oldu. Bunu yaparken soğuk ve mesafeli bir etki yaratmaktan kaçınarak, Tezman’ın daha sıcak ve davetkar olan yapısını öne çıkarmayı tercih ettik.
Grubun hali hazırda eski bir binanın farklı katlarına yayılmış olan birçok şirket ve departmandan oluşan işleyiş yapısı bu proje sayesinde sadece yeni bir yüze kavuşmakla kalmayıp, aynı zamanda tek bir geniş katta birleştirilmiş oldu.
Giriş mekanında güçlü ve kütlesel travarten karşılama bankosu, deniz dalgalarından esinlenen yumuşak ve ritmik yapısı ile Tezman’ın öncül iştirakı olan Tezmarin markasını vurgular. Tezmarin’e ait yat satış alanları bu girişe yakın olarak konumlandırılırken, bu mekanları holding yöneticilerine ait odalar izler. Kendi içlerinde her biri birbirinden farklı zevk ve yaklaşımlara sahip kullanıcılarının çizgisini yansıtan dışa kapalı bu odalar, mahremiyet ihtiyacı sebebi ile uzun sağır duvarlar oluşturur. Bu sağır etkiyi yumuşatmak ve ısıtmak için farklı açılarda yerleştirilmiş ritmik ahşap bir cephe tasarlanmıştır. Bu cephenin etrafında hem Tezmarin’in kazandığı kupa ve ödüllerin, hem de Tezman’a ait bir çok sanat eserinin ve özel bir terazi koleksiyonunun sergilendiği alanlar oluşturulmuştur. Holding’e ait farklı şirketlerin bir araya gelebildiği bir lounge alanı ise planın tam kalbinde merkezi bir konumda yer alır.
Fotoğraflar: Altkat Fotoğrafçılık